Türkiye’de 2000’li yılların ortasından itibaren gelişim
gösteren oyun sektöründe bu hafta, oyun sektörüne dolaylı yoldan katkı
sağlamaya çalışan medya kısmını inceledik. Bu alanda, Oyungezer Editörlerinden
Furkan Faruk Akıncı’nın görüşlerini aldık.
![]() |
Oyungezer Dergisi |
“Hoşumuza giden yayınlar yapıyoruz”
Oyungezer dergisinin yayın politikası diğer oyun dergi ve
sitelerine oranla biraz daha farklı. Dergiyi okuduğunuz zaman oyun harici
birçok alanda haberler görmeniz mümkün. Örneğin, Müzik, Sinema ve Edebiyat gibi
konular derginin büyük bir bölümünde yer alıyor. Bu konuya da değinen Faruk
Akıncı, “Biz oyuncular farklı karakterlerde insanlarız çünkü oyunu yorumlarken
farklı disiplinler ile de ilgili olmamız gerekiyor. Örneğin, bir oyunun içinde
kullanılan grafiklere kadar birçok alanı incelememiz gerekiyor çünkü bu disiplinler
oyun için kullanılan alanlar. Bunların dışında bizim hoşumuza giden ve
okuyucumuzun etkilendiğini düşündüğümüz birçok dalda haber yapıyoruz ve bundan
da gayet memnunuz. Okuyucularımızdan bize gelen geri bildirimler de bizi tatmin
edecek düzeyde” ifadelerini kullandı.
Furkan Faruk Akıncı, Bosphorus Hotel Barbaros'da bulunan ofisinde |
Oyungezer Editörü Furkan Faruk Akıncı, Türkiye’de oyun
sektörünün gelişimi ile ilgili olarak; “2007 senesinden önce daha yavaş
ilerleyen bir sektör vardı ve bunun bence en büyük nedenlerinden biri de korsan
yazılımlardı. Bu yazılımlar oyun sektörünün gelişmesini engelledi diyebilirim.
Tabii bir de orijinal yazılımların vergi yükü de fazlaydı bu da oyun
geliştirici firmaların bir adım geride kalmasını sağladı.” dedi.
“Türkiye’de
rekabetten bahsetmek zor”
Oyun geliştirme anlamında birbiriyle rekabet içinde olan
firmaların yanı sıra medya alanında da belirli bir rekabet var. Merlin’in
Kazanı, Level ve Oyungezer dergileri birbiri ile dolaylı olarak bir rekabet
içerisinde. Peki bu durum oyun sektörüne olumlu anlamda yansıyor mu. Bu konuyu
da değerlendiren Akıncı, “Rekabet dediğim şeye yurt dışı ölçeğinde bakmamız
gerekiyor. Bu şekilde baktığımız zaman da Türkiye’de medya anlamında bir
rekabetten bahsetmenin zor olduğunu görüyoruz. Tabii, Türkiye’de de belli başlı
köklü internet siteleri ve dergiler ver örneğin Merlin’in Kazanı, Level ve
Oyungezer gibi fakat bu tür dergi ve internet sitelerinin kemikleşmiş okuyucu
kitleleri var siz ne yaparsanız yapın o okuyucu kitlesi sevdiği ya da
hoşlandığı platformlara yönelirler. Özetle şundan bahsetmek gerekiyor, bir
dergi ya da internet sitesi kapandığında başka bir dergi okuyucu kazanmaz. Buna
şahit olduk. Genel itibariyle olaya biraz daha farklı yaklaşırsak, dergi ve
internet sitelerini birbirinden ayırmak gerekiyor çünkü internet siteleri
içerik anlamında dergilere oranla daha zayıf bir konumda. Dergiler
hazırlanırken her sayfası özenle düzenlenir, yazılar düzenlenir ve okuyucuya
hitap eden görseller daha özenle seçilir. Teoride belli bir rekabet olmamasına
karşın bu tür detaylar rekabetin boyutunu belirler ve genelde de baktığımız
zaman dergiler daha fazla okuyucuya hitap eder.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’de
üretilen her oyunu destekliyoruz”
Oyungezer Editörü - Furkan Faruk Akıncı |
Haber ve Fotoğraflar: Ahmet Turna