21 Mayıs 2014 Çarşamba

OYUNLARIN TİCARİ BOYUTU



Oyun sekötürne dair farklı platformlardaki tüm detayları 11 hafta boyunca sizlerle paylaştık. Bu hafta oyun sekötürünün ticari boyutunu ele aldık ve Playstation, Bilgisayar, Xbox gibi oyun platformlarının oyunlarını satan Sevda Yazıcı ile konuştuk.

14 Mayıs 2014 Çarşamba

MOBİL OYUN VE GELİŞTİRİLME SÜRECİ


Dünya üzerinde android işletim sistemi ile gelişen mobil teknolojisi oyun sektörünü de bu platform yöneltti.

Türkiye’de hemen hemen herkesin sahip olduğu android telefonlar, oyun anlamında insanlara inanılmaz fırsatlar sunuyor. Mobil oyun geliştiricileri de bunun farkında ve bu yönde oyunlar çıkartıyorlar. Mobilecraft de bu oyun geliştiricileri topluluğundan biri. Mobilecraft oyun geliştiricisi Yusuf Ulutaş, bu konu ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Mobilecraft oyun geliştiricisi - Yusuf Ulutaş
“Mobil oyun diğerlerine göre daha kolay”

Bir mobil oyununun geliştirilme sürecinden bahseden Ulutaş, “Mobil oyun geliştirmek, konsol oyunlarına nazaran daha kolay çünkü daha az bir zamanda hazırlanıyor ve eleman sayısı olarak çok az. Diğer platformlara da oyun geliştirebiliriz fakat bu hem kalifiye eleman bulma hem de o zamanı iyi değerlendirme açısından çok da mümkün görünmüyor. Şunu da belirtmek lazım tabii, halkımızın konsol oyunlarına ödediği ücret ile mobil oyunlara ödedikleri ücret arasında uçurum var. Dönemin ve sosyal yaşantının etkileri de bizi mobil oyun üretimine yöneltiyor.” ifadelerini kullandı.

“Amacımız tüm mobil platformlarda oyun çıkarmak”

Mobil oyun teknolojisini daha da genişletmek istediklerini belirten Yusuf Ulutaş, “Şuanda belirli bir hedefimiz var ve o hedef doğrultusunda çalışmalarımız sürüyor. Ama asıl amacımız tüm mobil platformlarda oyun çıkarmak. Örneğin, Blackberry gibi platformlar da artık bizi destekler nitelikte işletim sistemleri kuruyorlar. Amacımız bu tür platformlarda da ismimizi duyurmak.” şeklinde konuştu.


Haber: Ahmet Turna

Kamera: Kadir Aras

8 Mayıs 2014 Perşembe

OYUNDA ANİMASYONUN ÖNEMİ


Dünya genelinde geliştirilen tüm oyunların en göreceli özellikleri arasında oyun içi görüntüler ve animasyon özellikleri yer alıyor. Bu hafta bu konu ile ilgili Yeti İnteraktif firmasının animasyon bölümü ile ilgilenen Mete Fisunoğlu ile görüştük.

Animasyon, herhangi bir oyunun çok ya da az satılmasında en önemli etkelnerden bir tanesi. Peki animasyon kullanımında Türk oyun geliştiricileri ne durumda, diğer devletlerdeki oyun geliştiricileri ile kıyaslamada ne tür eksiklik ya da artı yönleri var. Bu konuda Yeti İnteraktif’den Mete Fisunoğlu'nun görüşlerini aldık.

 Animasyon aşamasından bir görüntü
‘’Oyunun türüne göre değişiklik gösterir’’

Animasyonun bir oyun için ne derece önemli olduğunu sorduğumuz Mete Fisunoğlu, ‘’Bir oyunda animasyonun önemi oyunun türüne göre değişebilir ancak en kötü oyunu bile çok iyi aimasyon özelliklei iyi hale getirebileceği gibi, en iyi oyunları kötü animasyonlar zevksiz hale getirebilir. Bu açıdan animasyon oyundaki en azından görsel kalite, oynanabilirlik ve oyun mekaniği maddeleri kadar önemlidir.’’ ifadelerini kullandı.

‘’Animasyonları platformlardan bağımsız olarak düşünmeliyiz’’

Görsel kalite ve oynanabilirlik öğelerine vurgu yapan Fisunoğlu, Animasyon özelliklerinin oyun platformlarından bağımsız bir şekilde ele alınmasını vurguladı. Mete Fisunoğlu, ‘’Platformdan bağımsız olarak oyunun türüne göre düşünmek gerekir. Ancak matematiksel olarak bakarsak, mobil platformlar daha optmize olması gerektiği için ağır animasyon dataları yükleyebilir, daha basit animasyonlar kullanılabilir. Mobil platform oyunları nispeten daha ucuz olduğu için yapım maliyeti üzerinde düşünerek de animasyonlar daha az kullanılıyor denilebilir.’’ dedi.

‘’Türkiye’de yeteri kadar yatırımcı yok’’

3D Animasyon yapım aşamasından bir görüntü
Yurt dışı ile kıyasla Türk oyun geliştiricilerinin eksik olduğunu söyleyen Fisunoğlu, ‘’Türk oyun yapım şirketlerinin eksik yönleri, yurt dışındaki şirketler kadar iyi oyun yapamamaları tabii ki, ancak bunun nedeni, Türkiye’de bu pazarda doğru ve yeterli yatırımcılar bulamamaktır. Ayrıca son kullanıcıların para ödememe eğilimi de bunu etkiliyor. Artısı, kültür ve tarih zenginliğimiz olması. Fakat, bu kültürü yeniçeri oyunu görmek çok büyük bir hata bence’’ şeklinde konuştu.

‘’Animasyon en çok simülasyon oyunlarında zor’’

Animasyon ve görsel özelliklerinin hangi oyun tarzında daha çok zor kullanıldığına dair sorduğumuz soruya da net bir şekilde cevap veren Mete Fisunoğlu, ‘’Elle yapılan animasyonları düşünürsek simülasyon oyunları için daha zordur, yani futbol ve gerçekçi savaş oyunları gibi. Ama bunu mo-cap ile yakalayıp kullanmak işi kolaylaştırmış. 2D Animasyonlarda ve kemik, kas ve mimik gibi detayların daha çok anime edilmesi gereken karakterlerde animasyon zorlaşır. Yani daha çok objenin hareketi ve etkileşim (saça bağlı başka bir animasyon objesi veya iki karakterin birbiri ile fiziksel etkileşimi) daha zor yapılır.’’ şeklinde sözlerine devam etti.

‘’3D yeteri kadar iyi kullanılıyor’’

Yeni nesil teknolojiler ile günümüzde farklı konuma gelen oyun sektöründe 3D kullanımı da çok gelişti. Bu konu ile ilgili Mete Fisunoğlu, ‘’Mo-cap tekniklerin gelişmesiyle bence yeteri kadar iyi kullaılıyor. Artık mimiklerimizin cildimizde yarattığı kırışıklıklara kadar animasyon yapılabiliyor. Ayrıca fizik motorları da kullanıldığı için animasyon günümüzde çok ilerlemiş durumda’’ ifadelerini kullandı.

Haber: Ahmet Turna

30 Nisan 2014 Çarşamba

HALK HANGİ OYUN PLATFORMUNU TERCİH EDİYOR?


Bugüne kadar farklı platformlarda yapılan çalışmalar ile igili çeşitli haberleri sizinle paylaştık. Bu kez mikrofonlarımızı sokaktaki vatandaşa uzattık ve hangi oyun platformlarında oyun oynadıklarını sorduk.



Haber: Ahmet Turna

Kamera: Emre Baştuğ

22 Nisan 2014 Salı

TÜRKİYE'DEKİ İLK KONSOL OYUN GELİŞTİRİCİLERİ: NOWHERE STUDİOS


Nowhere Studios oyun geliştirme şirketi, Monochroma adlı oyun ile Türkiye’de ilk kez konsol platformuna oyun çıkarmaya hazırlanıyor


Monochroma oyunu demo görüntüsü
Yıllardır Personal Computer, Mobil Cihazlar ve çeşitli platformlara oyun geliştiren Türk oyun geliştiricileri, bu kez hedef büyülterek konsol platformuna da oyun çıkarmaya hazırlanıyor. Nowhere Studios oyun yapımcılarından Burak Tezateşer ile çıkaracakları oyun ve genel itibariyle konsol oyun geleneği hakkında konuştuk.

“Asıl hedefimiz Bilgisayara çıkarmaktı”

Monochroma adlı oyun ile ilgili bilgiler veren Tezateşer, oyunun asıl çıkacağı platformun Bilgisayarlar olacağını söyledi. Başarılı olunması durumunda hedef değiştireceklerini de belirten Burak Tezateşer, “Aslında oyunu geliştirme aşamasında iken hedefimiz Bilgisayar platformuna çıkarmaktı. Bu hedefimiz de sapma yok ama Xbox için de çalışmalarımız sürüyor. Büyük bir ihtimalle konsol platformunda da çıkartacağız.” ifadelerini kullandı.


“Tecrübeli insan kaynağı eksiğimiz var”

Bir oyunun sıkıntısız bir şekilde geliştirilme sürecindeki en önemli etkenlerden biri hiç kuşku yok ki tecrübeli insan kaynağı. Nowhere Stduios oyun yapımcılarından Burak Tezateşer de bu eksikliğin yaşandığını belirtti. Burak Tezateşer, “Oyun geliştirme anlamında tecrübemiz yoktu. Bu işi kendi çabalarımız sayesinde bireysel bir şekilde öğrenme yolunu tercih ettik çünkü bunu bize öğretecek insan kaynağı yoktu.  Aslında, Türkiye’de tecrübeli insan kaynağı da yok. Bu yüzden oyun geliştirme sürecinde bu tür tecrübe eksikliği bizi biraz yavaşlatıyor.” şeklinde konuştu.

“En büyük sıkıntı maddiyat”

Nowhere oyun yapımcısı - Burak Tezateşer
Türkiye’de büyük bir risk alıp konsol platformuna oyun çıkarma aşamasında olduklarını belirten Tezateşer, “En büyük sıkıntımız maddiyat. Konsolların bizden büyük beklentileri var. Biz de çok büyük bir risk aldık ve bu işe girmeye karar verdik. Ama sorarsanız şimdi ki aklım olsa hayatta böyle bir şeye kalkışmazdım. Bu denli maliyetli olacağını bilmiyorduk. Bununla beraber bahsettiğim gibi tecrübe eksikliğimiz de var tabii. Bizim basit olarak gördüğümüz 3 boyutlu bir oyun ya da bir Puzzle oyununun bile ciddi testing (Oyun çıkarılmadan önceki kontrol merkezi) aşamaları var.” dedi.

“Devlet desteği var”

Türkiye’de oyun geliştirmenin avantaj ve dezavantajlı yönlerinden de bahseden Burak Tezateşer, “Bence Türkiye’de oyun geliştirmenin en avantajlı yönü ucuz iş gücü olması. Yurt dışına gittiğimiz de gördük ki, San Francisco’da bizim ayırdığımız bütçelerin 3-4 katı var. Bunun dışında devlet desteği de var tabii. Dezavantaj olarak da şirketlerin tecrübeli elemanları elinde tutaması diyebiliriz. Bu bir oyunun geliştirilme aşamasında en önemli detaylardan biri bence.” şeklinde konuştu.




Haber: Ahmet Turna

Kamera: Emrah Topcu

16 Nisan 2014 Çarşamba

Reklam'dan Oyuna: Emir Arkman

Overdose Caffeine oyun geliştirme şirketinde yaratıcı yönetmenlik görevi yapan Emir Arkman ile Türkiye'deki mobil, konsol ve diğer oyun platformlarının gelişimi hakkında konuştuk.

Oyun sektöründe 7 senedir bulunan Emir Arkman, bu yıllar içerisinde 1 buçuk yıldır aktif olarak çalışıyor. Overdose Caffeine'de yaratıcı yönetmenlik görevini yapan Emir Arkman, oyun sektöründen önce Reklam alanında sanat yönetmenliği görevlerini de yaptı. Biz de oyun sektörüne giriş sürecini kendisinin ağzından dinledik.

"Tecrübeli bir ekibimiz var"
Oyun sektörüne girmeden önce Motomot adlı bir firması olduğunu belirten Arkman, "Motomot adlı bir firmam vardı. Sanatsal ve deneysel birtakım çalışmalar yapıyorduk. The Note adlı bir oyun çıkartmıştık ve arkadaşlarımız bize yeni bir teklif ile geldiler. Tüm bunların ardından Overdose Caffeine'e dahil olduk ve çalışmalarımızı burada sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı. Overdose Caffeine'nin mobil oyunculuk sisteminde önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Emir Arkman, "Bu firma mobil oyun ve çoklu oyunculuk (Multiplayer) sisteminde oldukça gelişmiş bir firma ve genellikle yurt dışı için çalışıyoruz. Bu yüzden Türkiye'de pek fazla duyulmadı. Mobil oyun sisteminde kendi teknolojisini üreten ve kullanan bir firmayız. Ayrıca, Adobe gibi büyük firmaların da desteğini alıyoruz. Bunların tamamının birleştiği nokta ise genç ve dinamik bir ekibiz ama kendi alanlarımızda hepimiz çok tecrübeliyiz." şeklinde konuştu.

Overdose Caffeine yaratıcı yönetmeni - Emir Arkman
"Mobil oyunlarda daha başarılıyız"
Akıllı telefonların dünya üzerinde göstermiş olduğu gelişim mobil oyun teknolojisini de farklı bir konuma getirdi. Türkiye'de hemen herkesin elinde bir akıllı telefon görmeniz mümkün. İnsanların evde, otobüs yolculuklarında hatta okullarda sıklıkla oyun oynadığına şahit olabilirsiniz. İşte bu durum  mobil oyun teknolojisi adına oyun geliştiren şirketlerin dikkatinden kaçmadı. Emir Arkman da bu sözleri doğrular nitelikte konuştu: Şuanda ismini veremeyeceğim bir proje için çalışıyoruz.Bir Japon firması ile anlaştık ve 10-12 ay sonra bu oyunu mobil olarak çıkartacağız. Tabii bunu yaparken inanılmaz bir gözlem ve insan eğilimini de ele alıyoruz. Anlaşma yaptığımız firma, insanların bir otobüs yolculuğunda hangi oyunu oynadıklarını, otobüsün neresinde daha fazla oynadığını bile araştırıyor. Biz de yapmak istediğimiz her şeyi mobil cihazlara yönelik yapmak istiyoruz çünkü bu alanlarda daha başarılıyız. Fakat şunu da belirtmem lazım diğer oyun platformları olan, konsollara ya da Pc (Personla Computer) 'lere de çıkardığımız oyunları aktarıyoruz.


"Mobil oyun sektöründe ileri seviyelerdeyiz"
 Dünya üzerinde mobil oyun oynayan ülkeler sıralamasında Türkiye ilk sıralarda yer alıyor. Overdose Caffeine'nin yaratıcı yönetmeni Emir Arkman da bu konu ile ilgili, "Mobil oyun için konuşacak olursak dünyada ilk sıralardayız. Mobil üzerinden oyun oynama anlamında inanılmaz bir gelişme kaydettik. Aynı zamanda oyun içinden bir şey satın alarak oyunu oynama anlamında da ilk sıralardayız. Örneğin, bir kullanıcı oyunu oynarken aynı zamanda kendini oyun içinde geliştireceğini savunduğu birtakım setler alıyor. Silah, kıyafet vs. gibi setler alarak hem oyunu geliştiren firma kazanıyor, aynı                       zamanda da oyuncu aktif olarak bir oyunun tüm olanaklarından faydalanıyor." ifadelerini kullandı.

"Konsol için oyun çıkarmak maliyetliydi"

Overdose Caffeine'nin çıkardığı bir oyun - Pocket Fleet
Türkiye'de konsol platformlarında oyun çıkamaması yıllardır tartışılır bir durum. Emir Arkman bu konu ile ilgili, "Konsol platformları çok maliyetliydi. Siz bir oyun çıkarmak için 25 bin Dolar'ı gözden çıkarmak durumundaydınız ya da bir oyunun lisansını almak için 20 bin Dolar harcamanız gerekiyordu. Fakat son yıllarda bu durum değişti. Unity adlı oyun motoru, konsollara daha ucuz bir şekilde oyun geliştirmeye imkan sağlıyor. Bu durum neticesinde Türkiye'de konsol platformu için oyun çıkaran şirket sayılarında artma görebiliriz." dedi.

"İnsanlarla etkileşim halindeyiz"
Çıkardıkları her oyun için oyun oynayan kesimin görüşlerini aldıklarını belirten Arkman sözlerini, "Geliştirdiğimiz her oyun için bizi takip edenlerin görüşlerini dikkate alıyoruz. Bu yüzden de her ay güncelleme yapıyoruz. Bazen bir hata yapabiliyoruz ve kullanıcılarımız bizi uyarıyor. Biz de hatalarımızı telafi ediyoruz ve onların istediği şekilde oyunlarımızı şekillendiriyoruz. Tamamen kullanıcıların isteğine göre de şekillenmiyor. Sonuçta işinde tecrübeli birçok kişi var. Fakat genel itibariyle insanlarla etkileşim halindeyiz diyebilirim." şeklinde bitirdi.



Haber ve Fotoğraflar: Ahmet Turna

9 Nisan 2014 Çarşamba

Bahçeşehir Üniversitesi oyun geliştiricileri: BUG


Türkiye’deki üniversitelere ‘oyun geliştirme’ adına öncülük eden ve ilk defa bir üniversite çatısı altında oyun geliştirme platform kuran BUG ve oyun sektörüne katkısı hakkında BUG’ın kurucu Güven Çatak ile konuştuk.

Bahçeşehir Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olmadan önce Türkiye’nin oyun sektörü anlamında en büyük dergileri olan Level ve Oyungezer dergilerinde yazılar yazan Güven Çatak, 2012 yılında kurdukları BUG oyun geliştirme platformunun da kurucusu.

“Eğitim etkinlikleri yapıyoruz”

BUG’ın genel anlamda eğitim altyapısı oluşturduğunu belirten Güven Çatak, “Eğitim alanına çok önem veriyoruz zaten eğitim altyapılı çalışıyoruz. Sektörleşme aşamasına geçene kadar yaşanılan en büyük sıkıntı nitelikli insan kaynağı. Biz bunun üstünde duruyoruz. Eğitsel birikimleri aktaran bir altyapı oluşturmak. Bununla da ilgili eğitim seminerleri ya da etkinlikleri yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

BUG'ın kurucusu - Güven Çatak
“BUG Türkiye’deki ilk oyun laboratuvarı”

Türkiye’de oyun laboratuvarı oluşturma ve bunu bir üniversite içerisinde gerçekleştirme adına BUG birçok oyun geliştiricisine öncülük ediyor. Bu konu hakkında da görüşlerini dile getiren Çatak, “Bunu üniversiteler adına gerçekleştirmek çok güç bir durum ama öncülük ettiğini söyleyebiliriz. Bunu şu şekilde ifade etmek gerekirse oyun laboratuvarı olma özelliği ve bunun bir üniversite içerisinde olma özellikleri BUG’ı öne çıkaran özellikler. Bu laboratuvarda bizim gerçekleştirmek istediğimiz şey oyun nedir bunu kurcalamak ya da kurcalarken, bozarken, yeniden yapılandırma aşamasına geçerken öğrenmek. Bizim başlıca amacımız bu.” Şeklinde konuştu.
Bahçeşehir Üniversitesi Galata Kampüsü'ndeki BUG laboratuvarı


“Birçok oyun etkinliği daveti alıyoruz”

Türkiye’de oyun oynayan kullanıcıların sayısı gün geçtikçe artıyor. Peki bu durum kullanıcıların oyun geliştirme aşamasına geçmesine ne denli yardımcı oluyor? BUG’daki katılımı da değerlendiren Güven Çatak sözlerine şu şekilde devam etti: “BUG’ın aslında kendine ait bir öğrenci grubu var. Bunun dışına pek çıkmıyoruz ama oyun etkinlikleri bazında konuşacak olursak birçok yerden davet alıyoruz. Örneğin, geçtiğimiz günlerde tam 500 kişilik bir oyun etkinliği daveti aldık. Bakıldığı zaman 500 katılımcının bir oyun etkinliğine katılması inanılmaz bir olay.  Ayrıca, ünlü bir telekomünikasyon  firması ile de sosyal sorumluluk projesi kapsamında bir etkinliğimiz var ve şuan hala devam ediyor. Çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek”.




Haber: Ahmet Turna
Kamera: Temel Emrah Topcu