Oyun sekötürne dair farklı platformlardaki tüm detayları 11 hafta boyunca sizlerle paylaştık. Bu hafta oyun sekötürünün ticari boyutunu ele aldık ve Playstation, Bilgisayar, Xbox gibi oyun platformlarının oyunlarını satan Sevda Yazıcı ile konuştuk.
Bu blog sitesi, Türkiye'deki oyun sektörünün gelişimi ve bilinmeyen yönlerini ele alıyor. Blog'da yer alan haberler de 12 hafta süresince bu kapsamda ilerleyecek. Türkiye'de 'Oyun' anlamında her ne varsa bu blog adresinden ulaşmanız ve haberleri takip etmeniz mümkün.
21 Mayıs 2014 Çarşamba
OYUNLARIN TİCARİ BOYUTU
Oyun sekötürne dair farklı platformlardaki tüm detayları 11 hafta boyunca sizlerle paylaştık. Bu hafta oyun sekötürünün ticari boyutunu ele aldık ve Playstation, Bilgisayar, Xbox gibi oyun platformlarının oyunlarını satan Sevda Yazıcı ile konuştuk.
14 Mayıs 2014 Çarşamba
MOBİL OYUN VE GELİŞTİRİLME SÜRECİ
Dünya üzerinde android işletim sistemi ile gelişen mobil
teknolojisi oyun sektörünü de bu platform yöneltti.
Türkiye’de hemen hemen herkesin sahip olduğu android
telefonlar, oyun anlamında insanlara inanılmaz fırsatlar sunuyor. Mobil oyun
geliştiricileri de bunun farkında ve bu yönde oyunlar çıkartıyorlar.
Mobilecraft de bu oyun geliştiricileri topluluğundan biri. Mobilecraft oyun
geliştiricisi Yusuf Ulutaş, bu konu ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Mobilecraft oyun geliştiricisi - Yusuf Ulutaş |
“Mobil oyun
diğerlerine göre daha kolay”
Bir mobil oyununun geliştirilme sürecinden bahseden
Ulutaş, “Mobil oyun geliştirmek, konsol oyunlarına nazaran daha kolay çünkü
daha az bir zamanda hazırlanıyor ve eleman sayısı olarak çok az. Diğer
platformlara da oyun geliştirebiliriz fakat bu hem kalifiye eleman bulma hem de
o zamanı iyi değerlendirme açısından çok da mümkün görünmüyor. Şunu da
belirtmek lazım tabii, halkımızın konsol oyunlarına ödediği ücret ile mobil
oyunlara ödedikleri ücret arasında uçurum var. Dönemin ve sosyal yaşantının
etkileri de bizi mobil oyun üretimine yöneltiyor.” ifadelerini kullandı.
“Amacımız tüm mobil
platformlarda oyun çıkarmak”
Mobil oyun teknolojisini daha da genişletmek
istediklerini belirten Yusuf Ulutaş, “Şuanda belirli bir hedefimiz var ve o
hedef doğrultusunda çalışmalarımız sürüyor. Ama asıl amacımız tüm mobil
platformlarda oyun çıkarmak. Örneğin, Blackberry gibi platformlar da artık bizi
destekler nitelikte işletim sistemleri kuruyorlar. Amacımız bu tür platformlarda
da ismimizi duyurmak.” şeklinde konuştu.
Haber: Ahmet Turna
Kamera: Kadir Aras
8 Mayıs 2014 Perşembe
OYUNDA ANİMASYONUN ÖNEMİ
Dünya genelinde geliştirilen tüm oyunların en göreceli
özellikleri arasında oyun içi görüntüler ve animasyon özellikleri yer alıyor.
Bu hafta bu konu ile ilgili Yeti İnteraktif firmasının animasyon bölümü ile
ilgilenen Mete Fisunoğlu ile görüştük.
Animasyon, herhangi bir oyunun çok ya da az satılmasında
en önemli etkelnerden bir tanesi. Peki animasyon kullanımında Türk oyun
geliştiricileri ne durumda, diğer devletlerdeki oyun geliştiricileri ile
kıyaslamada ne tür eksiklik ya da artı yönleri var. Bu konuda Yeti
İnteraktif’den Mete Fisunoğlu'nun görüşlerini aldık.
![]() |
Animasyon aşamasından bir görüntü |
‘’Oyunun
türüne göre değişiklik gösterir’’
Animasyonun bir oyun için ne derece önemli olduğunu
sorduğumuz Mete Fisunoğlu, ‘’Bir oyunda animasyonun önemi oyunun türüne göre
değişebilir ancak en kötü oyunu bile çok iyi aimasyon özelliklei iyi hale
getirebileceği gibi, en iyi oyunları kötü animasyonlar zevksiz hale
getirebilir. Bu açıdan animasyon oyundaki en azından görsel kalite,
oynanabilirlik ve oyun mekaniği maddeleri kadar önemlidir.’’ ifadelerini
kullandı.
‘’Animasyonları
platformlardan bağımsız olarak düşünmeliyiz’’
Görsel kalite ve oynanabilirlik öğelerine vurgu yapan
Fisunoğlu, Animasyon özelliklerinin oyun platformlarından bağımsız bir şekilde
ele alınmasını vurguladı. Mete Fisunoğlu, ‘’Platformdan bağımsız olarak oyunun
türüne göre düşünmek gerekir. Ancak matematiksel olarak bakarsak, mobil
platformlar daha optmize olması gerektiği için ağır animasyon dataları
yükleyebilir, daha basit animasyonlar kullanılabilir. Mobil platform oyunları
nispeten daha ucuz olduğu için yapım maliyeti üzerinde düşünerek de
animasyonlar daha az kullanılıyor denilebilir.’’ dedi.
‘’Türkiye’de
yeteri kadar yatırımcı yok’’
![]() |
3D Animasyon yapım aşamasından bir görüntü |
Yurt dışı ile kıyasla Türk oyun geliştiricilerinin eksik
olduğunu söyleyen Fisunoğlu, ‘’Türk oyun yapım şirketlerinin eksik yönleri,
yurt dışındaki şirketler kadar iyi oyun yapamamaları tabii ki, ancak bunun
nedeni, Türkiye’de bu pazarda doğru ve yeterli yatırımcılar bulamamaktır.
Ayrıca son kullanıcıların para ödememe eğilimi de bunu etkiliyor. Artısı, kültür
ve tarih zenginliğimiz olması. Fakat, bu kültürü yeniçeri oyunu görmek çok büyük
bir hata bence’’ şeklinde konuştu.
‘’Animasyon
en çok simülasyon oyunlarında zor’’
Animasyon ve görsel özelliklerinin hangi oyun tarzında
daha çok zor kullanıldığına dair sorduğumuz soruya da net bir şekilde cevap
veren Mete Fisunoğlu, ‘’Elle yapılan animasyonları düşünürsek simülasyon
oyunları için daha zordur, yani futbol ve gerçekçi savaş oyunları gibi. Ama bunu
mo-cap ile yakalayıp kullanmak işi kolaylaştırmış. 2D Animasyonlarda ve kemik,
kas ve mimik gibi detayların daha çok anime edilmesi gereken karakterlerde
animasyon zorlaşır. Yani daha çok objenin hareketi ve etkileşim (saça bağlı
başka bir animasyon objesi veya iki karakterin birbiri ile fiziksel etkileşimi)
daha zor yapılır.’’ şeklinde sözlerine devam etti.
‘’3D
yeteri kadar iyi kullanılıyor’’
Yeni nesil teknolojiler ile günümüzde farklı konuma gelen
oyun sektöründe 3D kullanımı da çok gelişti. Bu konu ile ilgili Mete Fisunoğlu,
‘’Mo-cap tekniklerin gelişmesiyle bence yeteri kadar iyi kullaılıyor. Artık
mimiklerimizin cildimizde yarattığı kırışıklıklara kadar animasyon
yapılabiliyor. Ayrıca fizik motorları da kullanıldığı için animasyon günümüzde
çok ilerlemiş durumda’’ ifadelerini kullandı.
Haber: Ahmet Turna
30 Nisan 2014 Çarşamba
HALK HANGİ OYUN PLATFORMUNU TERCİH EDİYOR?
Bugüne kadar farklı platformlarda yapılan çalışmalar ile igili çeşitli haberleri sizinle paylaştık. Bu kez mikrofonlarımızı sokaktaki vatandaşa uzattık ve hangi oyun platformlarında oyun oynadıklarını sorduk.
Haber: Ahmet Turna
Kamera: Emre Baştuğ
22 Nisan 2014 Salı
TÜRKİYE'DEKİ İLK KONSOL OYUN GELİŞTİRİCİLERİ: NOWHERE STUDİOS
Nowhere Studios oyun geliştirme şirketi, Monochroma adlı
oyun ile Türkiye’de ilk kez konsol platformuna oyun çıkarmaya hazırlanıyor
![]() |
Monochroma oyunu demo görüntüsü |
Yıllardır Personal Computer, Mobil Cihazlar ve çeşitli
platformlara oyun geliştiren Türk oyun geliştiricileri, bu kez hedef büyülterek
konsol platformuna da oyun çıkarmaya hazırlanıyor. Nowhere Studios oyun
yapımcılarından Burak Tezateşer ile çıkaracakları oyun ve genel itibariyle
konsol oyun geleneği hakkında konuştuk.
“Asıl
hedefimiz Bilgisayara çıkarmaktı”
Monochroma adlı oyun ile ilgili bilgiler veren Tezateşer,
oyunun asıl çıkacağı platformun Bilgisayarlar olacağını söyledi. Başarılı
olunması durumunda hedef değiştireceklerini de belirten Burak Tezateşer,
“Aslında oyunu geliştirme aşamasında iken hedefimiz Bilgisayar platformuna
çıkarmaktı. Bu hedefimiz de sapma yok ama Xbox için de çalışmalarımız sürüyor.
Büyük bir ihtimalle konsol platformunda da çıkartacağız.” ifadelerini kullandı.
“Tecrübeli
insan kaynağı eksiğimiz var”
Bir oyunun sıkıntısız bir şekilde geliştirilme
sürecindeki en önemli etkenlerden biri hiç kuşku yok ki tecrübeli insan
kaynağı. Nowhere Stduios oyun yapımcılarından Burak Tezateşer de bu eksikliğin
yaşandığını belirtti. Burak Tezateşer, “Oyun geliştirme anlamında tecrübemiz
yoktu. Bu işi kendi çabalarımız sayesinde bireysel bir şekilde öğrenme yolunu
tercih ettik çünkü bunu bize öğretecek insan kaynağı yoktu. Aslında, Türkiye’de tecrübeli insan kaynağı
da yok. Bu yüzden oyun geliştirme sürecinde bu tür tecrübe eksikliği bizi biraz
yavaşlatıyor.” şeklinde konuştu.
“En
büyük sıkıntı maddiyat”
Nowhere oyun yapımcısı - Burak Tezateşer |
Türkiye’de büyük bir risk alıp konsol platformuna oyun
çıkarma aşamasında olduklarını belirten Tezateşer, “En büyük sıkıntımız
maddiyat. Konsolların bizden büyük beklentileri var. Biz de çok büyük bir risk
aldık ve bu işe girmeye karar verdik. Ama sorarsanız şimdi ki aklım olsa
hayatta böyle bir şeye kalkışmazdım. Bu denli maliyetli olacağını bilmiyorduk.
Bununla beraber bahsettiğim gibi tecrübe eksikliğimiz de var tabii. Bizim basit
olarak gördüğümüz 3 boyutlu bir oyun ya da bir Puzzle oyununun bile ciddi
testing (Oyun çıkarılmadan önceki kontrol merkezi) aşamaları var.” dedi.
“Devlet
desteği var”
Türkiye’de oyun geliştirmenin avantaj ve dezavantajlı
yönlerinden de bahseden Burak Tezateşer, “Bence Türkiye’de oyun geliştirmenin
en avantajlı yönü ucuz iş gücü olması. Yurt dışına gittiğimiz de gördük ki, San
Francisco’da bizim ayırdığımız bütçelerin 3-4 katı var. Bunun dışında devlet
desteği de var tabii. Dezavantaj olarak da şirketlerin tecrübeli elemanları
elinde tutaması diyebiliriz. Bu bir oyunun geliştirilme aşamasında en önemli
detaylardan biri bence.” şeklinde konuştu.
Haber: Ahmet Turna
Kamera: Emrah Topcu
Haber: Ahmet Turna
Kamera: Emrah Topcu
16 Nisan 2014 Çarşamba
Reklam'dan Oyuna: Emir Arkman
Overdose Caffeine oyun
geliştirme şirketinde yaratıcı yönetmenlik görevi yapan Emir Arkman ile
Türkiye'deki mobil, konsol ve diğer oyun platformlarının gelişimi hakkında
konuştuk.
Oyun sektöründe 7 senedir
bulunan Emir Arkman, bu yıllar içerisinde 1 buçuk yıldır aktif olarak
çalışıyor. Overdose Caffeine'de yaratıcı yönetmenlik görevini yapan Emir
Arkman, oyun sektöründen önce Reklam alanında sanat yönetmenliği görevlerini de
yaptı. Biz de oyun sektörüne giriş sürecini kendisinin ağzından dinledik.
"Tecrübeli bir ekibimiz var"
Oyun sektörüne girmeden önce
Motomot adlı bir firması olduğunu belirten Arkman, "Motomot adlı bir
firmam vardı. Sanatsal ve deneysel birtakım çalışmalar yapıyorduk. The Note
adlı bir oyun çıkartmıştık ve arkadaşlarımız bize yeni bir teklif ile geldiler.
Tüm bunların ardından Overdose Caffeine'e dahil olduk ve çalışmalarımızı burada
sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı. Overdose Caffeine'nin mobil oyunculuk
sisteminde önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Emir Arkman, "Bu firma mobil
oyun ve çoklu oyunculuk (Multiplayer) sisteminde oldukça gelişmiş bir firma ve
genellikle yurt dışı için çalışıyoruz. Bu yüzden Türkiye'de pek fazla
duyulmadı. Mobil oyun sisteminde kendi teknolojisini üreten ve kullanan bir firmayız.
Ayrıca, Adobe gibi büyük firmaların da desteğini alıyoruz. Bunların tamamının
birleştiği nokta ise genç ve dinamik bir ekibiz ama kendi alanlarımızda hepimiz
çok tecrübeliyiz." şeklinde konuştu.
Overdose Caffeine yaratıcı yönetmeni - Emir Arkman |
"Mobil oyunlarda daha başarılıyız"
Akıllı telefonların dünya
üzerinde göstermiş olduğu gelişim mobil oyun teknolojisini de farklı bir konuma
getirdi. Türkiye'de hemen herkesin elinde bir akıllı telefon görmeniz mümkün.
İnsanların evde, otobüs yolculuklarında hatta okullarda sıklıkla oyun
oynadığına şahit olabilirsiniz. İşte bu durum
mobil oyun teknolojisi adına oyun geliştiren şirketlerin dikkatinden
kaçmadı. Emir Arkman da bu sözleri doğrular nitelikte konuştu: Şuanda ismini
veremeyeceğim bir proje için çalışıyoruz.Bir Japon firması ile anlaştık ve
10-12 ay sonra bu oyunu mobil olarak çıkartacağız. Tabii bunu yaparken
inanılmaz bir gözlem ve insan eğilimini de ele alıyoruz. Anlaşma yaptığımız
firma, insanların bir otobüs yolculuğunda hangi oyunu oynadıklarını, otobüsün
neresinde daha fazla oynadığını bile araştırıyor. Biz de yapmak istediğimiz her
şeyi mobil cihazlara yönelik yapmak istiyoruz çünkü bu alanlarda daha
başarılıyız. Fakat şunu da belirtmem lazım diğer oyun platformları olan,
konsollara ya da Pc (Personla Computer) 'lere de çıkardığımız oyunları aktarıyoruz.
"Mobil oyun sektöründe ileri seviyelerdeyiz"
Dünya üzerinde mobil oyun
oynayan ülkeler sıralamasında Türkiye ilk sıralarda yer alıyor. Overdose
Caffeine'nin yaratıcı yönetmeni Emir Arkman da bu konu ile ilgili, "Mobil
oyun için konuşacak olursak dünyada ilk sıralardayız. Mobil üzerinden oyun
oynama anlamında inanılmaz bir gelişme kaydettik. Aynı zamanda oyun içinden bir
şey satın alarak oyunu oynama anlamında da ilk sıralardayız. Örneğin, bir
kullanıcı oyunu oynarken aynı zamanda kendini oyun içinde geliştireceğini
savunduğu birtakım setler alıyor. Silah, kıyafet vs. gibi setler alarak hem
oyunu geliştiren firma kazanıyor, aynı zamanda da oyuncu aktif olarak bir
oyunun tüm olanaklarından faydalanıyor." ifadelerini kullandı.
"Konsol için oyun çıkarmak maliyetliydi"
![]() |
Overdose Caffeine'nin çıkardığı bir oyun - Pocket Fleet |
Türkiye'de konsol
platformlarında oyun çıkamaması yıllardır tartışılır bir durum. Emir Arkman bu
konu ile ilgili, "Konsol platformları çok maliyetliydi. Siz bir oyun
çıkarmak için 25 bin Dolar'ı gözden çıkarmak durumundaydınız ya da bir oyunun
lisansını almak için 20 bin Dolar harcamanız gerekiyordu. Fakat son yıllarda bu durum
değişti. Unity adlı oyun motoru, konsollara daha ucuz bir şekilde oyun
geliştirmeye imkan sağlıyor. Bu durum neticesinde Türkiye'de konsol platformu
için oyun çıkaran şirket sayılarında artma görebiliriz." dedi.
"İnsanlarla etkileşim halindeyiz"
Çıkardıkları her oyun için
oyun oynayan kesimin görüşlerini aldıklarını belirten Arkman sözlerini,
"Geliştirdiğimiz her oyun için bizi takip edenlerin görüşlerini dikkate
alıyoruz. Bu yüzden de her ay güncelleme yapıyoruz. Bazen bir hata
yapabiliyoruz ve kullanıcılarımız bizi uyarıyor. Biz de hatalarımızı telafi
ediyoruz ve onların istediği şekilde oyunlarımızı şekillendiriyoruz. Tamamen kullanıcıların
isteğine göre de şekillenmiyor. Sonuçta işinde tecrübeli birçok kişi var. Fakat
genel itibariyle insanlarla etkileşim halindeyiz diyebilirim." şeklinde
bitirdi.
Haber ve Fotoğraflar: Ahmet Turna
9 Nisan 2014 Çarşamba
Bahçeşehir Üniversitesi oyun geliştiricileri: BUG
Türkiye’deki üniversitelere ‘oyun geliştirme’ adına
öncülük eden ve ilk defa bir üniversite çatısı altında oyun geliştirme platform
kuran BUG ve oyun sektörüne katkısı hakkında BUG’ın kurucu Güven Çatak ile
konuştuk.
Bahçeşehir Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olmadan önce
Türkiye’nin oyun sektörü anlamında en büyük dergileri olan Level ve Oyungezer
dergilerinde yazılar yazan Güven Çatak, 2012 yılında kurdukları BUG oyun
geliştirme platformunun da kurucusu.
“Eğitim
etkinlikleri yapıyoruz”
BUG’ın genel anlamda eğitim altyapısı oluşturduğunu
belirten Güven Çatak, “Eğitim alanına çok önem veriyoruz zaten eğitim altyapılı
çalışıyoruz. Sektörleşme aşamasına geçene kadar yaşanılan en büyük sıkıntı
nitelikli insan kaynağı. Biz bunun üstünde duruyoruz. Eğitsel birikimleri
aktaran bir altyapı oluşturmak. Bununla da ilgili eğitim seminerleri ya da
etkinlikleri yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
BUG'ın kurucusu - Güven Çatak |
“BUG
Türkiye’deki ilk oyun laboratuvarı”
Türkiye’de oyun laboratuvarı oluşturma ve bunu bir
üniversite içerisinde gerçekleştirme adına BUG birçok oyun geliştiricisine
öncülük ediyor. Bu konu hakkında da görüşlerini dile getiren Çatak, “Bunu
üniversiteler adına gerçekleştirmek çok güç bir durum ama öncülük ettiğini
söyleyebiliriz. Bunu şu şekilde ifade etmek gerekirse oyun laboratuvarı olma
özelliği ve bunun bir üniversite içerisinde olma özellikleri BUG’ı öne çıkaran
özellikler. Bu laboratuvarda bizim gerçekleştirmek istediğimiz şey oyun nedir
bunu kurcalamak ya da kurcalarken, bozarken, yeniden yapılandırma aşamasına
geçerken öğrenmek. Bizim başlıca amacımız bu.” Şeklinde konuştu.
Bahçeşehir Üniversitesi Galata Kampüsü'ndeki BUG laboratuvarı |
“Birçok
oyun etkinliği daveti alıyoruz”
Türkiye’de oyun oynayan kullanıcıların sayısı gün
geçtikçe artıyor. Peki bu durum kullanıcıların oyun geliştirme aşamasına
geçmesine ne denli yardımcı oluyor? BUG’daki katılımı da değerlendiren Güven
Çatak sözlerine şu şekilde devam etti: “BUG’ın aslında kendine ait bir öğrenci
grubu var. Bunun dışına pek çıkmıyoruz ama oyun etkinlikleri bazında konuşacak
olursak birçok yerden davet alıyoruz. Örneğin, geçtiğimiz günlerde tam 500
kişilik bir oyun etkinliği daveti aldık. Bakıldığı zaman 500 katılımcının bir
oyun etkinliğine katılması inanılmaz bir olay.
Ayrıca, ünlü bir telekomünikasyon firması ile de sosyal sorumluluk projesi kapsamında bir
etkinliğimiz var ve şuan hala devam ediyor. Çalışmalarımız hız kesmeden devam
edecek”.
Haber: Ahmet Turna
Kamera: Temel Emrah Topcu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)